Temiz Toplum Derneği Genel Başkanı Bilal Ay: “Metaverse’in teklifi olduğu kadar tehdidi de var. Sadece pakete değil içeriğe de dikkat etmeliyiz”
Temiz Toplum Derneği Genel Başkanı Bilal Ay’dan son günlerin gündemde olan konusu metaverse ilgili açıklamalar geldi. Bu teknolojinin henüz çok yeni olduğuna dikkat çeken Ay, metaverse üzerinde çalışma yapmanın zorunlu olduğunu ifade etti.
METAVERSE BİZE SUNULAN PAKETTEKİ ÜRÜN DEĞİL
Türkiye’deki metaverse algısının sadece ekonomi üzerinden değerlendirildiğini söyleyen Başkan Ay, “Haberlerde hepimiz okuyoruz. Arsalar satılıyor. Buradaki arsaların değerleri artıyor. Ülkemizde bize sunulan çerçeve bu yönde. Ekonomik bir yatırım aracı gibi pazarlanıyor metaverse. Bunun yanında da gelişen bir teknoloji olarak, biraz da magazinleştirilerek sunuluyor. Oysaki durum bundan öte anlamlar ifade ediyor. Metaverse bize sunulan paketin dışında içerikler barındırıyor” şeklinde konuştu.
DÜNYADA FARKLI ŞEKİLLERDE TARTIŞILIYOR
Dünyada bu konu hakkında farklı araştırmalar olduğunu belirten Bilal Ay, “Ülkemizde bunlara çok fazla rastlayamıyoruz ancak dünyaya baktığımızda bilim adamlarının bu konuyu irdeleyen, çeşitli tehlikelerini ortaya koyan makaleleri mevcut. Özellikle iletişimde geniş bir kabul gören Mc Luhan’ın “araç mesajdır” söylemi üzerinden metaverseye baktığımızda kültür açısından değişkenlik ortaya çıkartacağı aşikâr. Bununla birlikte, bu alan, en azından bugün itibariyle, tamamen hukuksuz bir alan olarak ortaya çıkıyor. Bunun nereye evrileceği, hukuki ya da devlet sınırlarının olmadığı bir alanın nereye gideceği şimdilik bir muamma” diye konuştu.
KORONAVİRÜS-METAVERSE İLİŞKİSİNİ DÜŞÜNMELİYİZ
Koronavirüs salgını ile birlikte dijitalleşmenin arttığına vurgu yapan Temiz Toplum Derneği Genel Başkanı Ay, “Metaverse’in insanların etkileşim biçiminde devrim yapacağı öngörülüyor. Koronavirüs salgını ile insanlarımız daha fazla dijitalleşti. Dijital alanda daha fazla sosyalleşti. Ülkemizdeki ekrana bakma süresi 2 katına çıktı. Bu tevafuk ya da bilinçli nasıl değerlendirirsek değerlendirelim üzerinde düşünmemiz gereken bir süreci barındırıyor” dedi.
METAVERSE’NİN TEKLİFİ GİBİ TEHDİTİ DE VAR
Metaverse aleminde gelecekte gündelik yaşamın entegre edileceğinin beklendiğine dikkat çeken Bilal Ay, “Alışverişten, oyuna; sosyalleşmekten, çalışma hayatına kadar pek çok gündelik işlerin bu alana kayacağı ifade ediliyor. Herkesin bir avatarının bulunduğu, sanal ortamda ‘var’ olduğu bir şekil öngörülüyor. Yani daha az gerçek alan daha fazla dijital/sanal alanın ortaya çıkması söz konusu. Oysa ki biz bugün sadece ekranla muhatap olmanın dahi zararlarını biliyor iken; bunu 10-15 adım daha ileri götürecek bir yapının zararsız olduğunu düşünemeyiz. Teknoloji ne kadar gelişirse gelişsin, bunun faydaları olduğu gibi zararları da olacak. Teklifleri olduğu kadar tehditleri de olacak. Bugün metaverse ile ilgili bunlara hazırlıklı olmalıyız diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
İNSANLARI GERÇEK DÜNYADAN AYIRABİLİR
Bugün mevcut sosyal medyanın insanın kendi vücudu üzerindeki beklentilerini arttırdığına dikkat çeken Ay, “Sosyal medyada insanlar, özellikle de genç kızlar kendilerini fiziki özellikleri ve yaşam tarzı üzerinden var ediyor. Aldıkları beğeni sayıları ile mutlu olabiliyor. Burada çeşitli filtreler gibi görüntüyü düzelten uygulamalar da kullanılıyor. Ayrıca Bir şekilde, insanlar kendilerini başkaları ile kıyaslıyor ve eksik hissediyor. Bu da onları mutsuz kılıyor. Metaverse’nin sunduğu avatar dünyasında, bunun daha ilerisi yaşanabilir. İnsanlar, kendilerinde daha kopuk, sanallarında daha bağımlı olabilir. Bu onları gerçek hayattan da kopartabilir. Bağımlılık oluşturabilir ve insanları gerçek sorumluluklarından uzaklaştırabilir. İnsanların ilişkilerini sağlıksızlaştırabilir. Pek tabi gerçek dünyadan da bir kopuş beklenebilir” diye konuştu.
Sosyal medyanın insanları daha fazla platformlarında vakit geçirmeye sevk etmek için çeşitli algoritmalar kullandığını ifade eden Başkan Ay, “Bunun bir benzerinin metaverse için olacağını düşünmek de zor değil. Bugün bile bir ekran aracılığıyla ailesinden, çocuklarından, sosyal çevrelerinden insanlar kopabilirken, metaverse gibi bunun katbekat üstünü vadeden bir yapının daha büyük kopuşlara sebep olmasını beklemek için kötümser olmaya gerek yok” şeklinde konuştu.
Kişisel verilerin artık giderek daha savunmasız olduğuna dikkat çeken Ay, “Bunu teknoloji kullanıcısı olmanın bir bedeli olarak karşımıza çıkarttılar. Kişisel özelliklerimizden, düşüncelerimize, zevklerimize kadar pek çok bilgimiz bir şekilde dolaşımda. Bu durum metaverse alanında daha da ileri boyutta yaşanabilir. Çünkü sanal da olsa bir gerçeklik olarak var olmayı seçtiğimiz bir alanda olacağız. Bunun da özellikle fikri boyutta çatışmayı körükleyeceğini ifade eden araştırmalara şahit oluyoruz” dedi.
METAVERSE Z KUŞAĞI VE TRANSHUMANIZM BİRLİKTE DÜŞÜNÜLMELİ
Metaverse’nin z kuşağı ve transhumanizm kavramları ile birlikte düşünülmesi gerektiğini söyleyen Ay, “Z kuşağı çokça kullandığımız bir tabir. Z harfi de alfabenin son harfi. Z kuşağı sonrası transhumanizm, posthumanizm denilen bir süreçten bahsediliyor. Yani insan ötesi deniliyor. Buna göre insan eksik ve kusurlu. Biz bunu kabul edemeyiz. Metaversedeki avatar da bir şekilde eksiksiz, kusursuz. Metaverse, transhumanizm için nihai hedef olmasa da bir geçiş alanı gibi duruyor” diye konuştu.
Bu yeni sürece hazırlıklı olunması gerektiğini ifade eden Bilal Ay, “Sadece takipçi olarak kalırsak, kaybımız maddi alanla sınırlı kalmayacak öngörüsünde bulunuyoruz” diyerek sözlerini tamamladı.
