BİR YOL DAHA VAR - Sancaktepe News Sancaktepe NewsSancaktepe News

SON DAKİKA

BİR YOL DAHA VAR

Bu haber 02 Ekim 2020 - 10:43 'de eklendi ve 419 views kez görüntülendi.

BİR YOL DAHA VAR.

           Kullandığımız ilaç, bünyemize hastalığın kendisinden daha fazla zarar vermemeli. Bu sanırım herkesin kabul edebileceği bir yargıdır. Nihayetinde kullandığımız ilaçlar,aldığımız tedbirler, uyguladığımız acı reçetelerin kalıcı hasarlarından kurtulmak bazen mümkün olmayabilir. Tedbir alıyoruz diyerek başka hasarlara da yol açmamak lazım.

          Okul ilk yerleşik yaşamdan bugüne siyasi iradenin istediği biçimde ve miktarda insan (taraftar) ya da iyi vatandaş yetiştirmenin kurumsal mekânıolmuştur. Bütün devletler ideolojilerini yerleştirmek, halka kabul ettirmek ve gelecek kuşaklara aktarılmasını sağlayabilmek için okulu bir üs olarak kullanmışlardır.  Bu üs olarak kullanma durumu olumlu anlamda olabileceği gibi olumsuz manada da olabilir. Bir bakıma devletlerin elinde ki en güçlü silahı olan genç nüfusu istediği gibi işlemek her siyasi oluşumun hakkı gibi görülmüştür. Bu haktan günümüze kadar hiçbir siyasi gücün vazgeçtiği görülmüş değildir.

          Çocuklarımız yaklaşık 6 aydır okullarından uzaklar. Doğrusu bu durumdan en çok devleti yönetenler rahatsız olmalıdır. Ne kadar rahatsız olduklarını bilemiyoruz. Bildiğimiz bir şey varsa o da biran evvel okullar öğrencilere, öğrenciler öğretmenlerine ve okullarına kavuşmalıdır.

           Ülkemiz başta sağlık bakanlığı olmak üzere yetkililerin pandemi sürecini başarıyla yönettikleri ve her türlü tedbirin alındığı nadir devletlerden. Sürece kimi devlet hiç pandemi olarak bakmazken kimisi gelir geçer diyerek tedbiri gevşek tutup daha sonra sıkılaştırmak zorunda kaldı. Süreci kimi devlet hafife alıp eleştiriler sonrası daha sıkı tedbirlere yöneldi, kimi devlette hala önemsememekte. Okullarda bu sıkı tedbirlerden doğal olarak ilk başlarda nasibini aldı. Görüldüğü kadarıyla kısa süreli olarak kapanan okulları daha uzun süre kapalı tutmayı birçok Batılı ve gelişmiş devlet doğru bulmamış olacak ki Avrupa’da okulların kapalı olduğu ülke yok gibi. Ülkemiz her ne kadar Dünya Sağlık Örgütünün istediği tüm standartlara uyma konusunda örnek(!) olsa da küresel sömürü sisteminin parçası olmuş DSÖ’nün kriterlerine uymakta ki bu hassasiyet nedendir anlamak mümkün değil. Şurası da bir hakikat ki bu illetin arkasında devletler üstü bir şebekenin varlığı inkâr edilemez. Bir yandan aşı bilmecesi bir yandan 5G iddiaları bütün verilerin DSÖ’nün eline teslim edilmesi. Öte yandan da 5-10 yılda ancak varabileceğimiz internet alemindeki geldiğimiz nokta, online eğitim, kimin işine yaramaktadır. Teknik altyapının yeterli olmaması sektörde dışa bağımlılık bir yana teknolojiye ulaşamayan anne babaların çocuklarına karşı suçluluk duygularına kim çare olacak. Gelir dağılımında ki adaletsizliği bu kadar gözlere sokmanın içerde  ve dışarda kimlerin işine geldiğini ayrıca söylemeye gerek yok sanırım. MEB uzaktan eğitim sürecine uyum! sağlamakla kimlerin değirmenine su taşımaktadır.

            Bütün bu tahlillerin ötesinde acilen hiç vakit kaybetmeksizin çocuklarımız okullarına kavuşmalıdır. Her ne kadar dünyada okulsuz eğitim diye bir gündem varsa da bu ülkemiz için çok uzaktır. Öğrencilerin okulsuz geçen günlerinin hangi sıkıntılı süreçlere sebep olduğunu gördüğümüzde vakit çok geç olabilir. Bilhassa küçük yaş guruplarında birkaç ayın bile çocuk gelişiminde ne kadar önemli olduğu bilinirken altı aydır okuma yazmadan, matematik ve sosyal zekaya kadar gelişimden mahrum kalan çocukların bu açığı nasıl kapatılacaktır. Bu arada evde anne babaların çocuklarıyla olan ilişkilerinin çocukların ekran ve sosyal medya bağımlısı olma korkusu ile bozulması ayrı bir dert. Bir eğitimci olarak görüştüğüm velilerin tamamına yakınının her şeye rağmen ve biran evvel çocuklarının okula başlamasını istediğini gördüm. Bu istek tabi ki çocuklarını baştan atmak istemeleriyle açıklanamaz. Elbette anne babalarda çocuklarındaki farklılaşmanın kötü giden bir şeylerin olduğunu fark etmektedirler.

           Sağlık tabi ki çok önemlidir “olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi” kabul, ancak tedbirlere uyarak kişisel ve toplumsal olarak maddi sağlığımızı korurken ruh sağlığımızdan eğitimimizden geleceğimizden olmayalım.  Hülasa-i kelam tedbirlere uyalım okulları açalım.

Fatih KAHRİMANOĞLUfatihh57@hotmail.com